KRİYOCERRAHİ AĞRI TEDAVİSİ
Yard. Doç. Dr. Mustafa AKGÜN
Kriyocerrahi yeni bir alan değildir. Doku yok edilmesinde sıfır altı soğukluk kullanımı 19. yüzyılın başlarına dayanır. Genellikle cerrahlar açık ameliyatı tercih etseler de kriyocerrahi de giderek yaygınlaşmaya başlamıştır.
İnvasif özelliği oldukça az olan bu yöntem istenmeyen dokulara deri içi yolu ile kriyo millerinin yerleştirilmesi ile gerçekleştirilir. Bu millerin içerisinde sıvı nitrojen olan soğutucu bulunur. İstenmeyen dokuyu kaplayan bu soğutucu o bölgedeki hücreleri öldürür.
Cerrahi uzmanı prosedür sırasında MRI yardımı ile milin doku içerisindeki ilerleyişini izler. Sıcaklı düştükçe hücrelerin içerisinde kristaller oluşmaya başlayabilir. Doku donmuş şekilde bir süre bırakılır ve ardından hücreler öldükten sonra çözülür. Büyük tümörler için bu işlem 2 veya 3 seans olmak üzere uygulanır. Tümör karın boşluğunda bırakılabilir veya geleneksel yöntemlerle işlem sonrası alınabilir.
Bu prosedürün en önemli avantajlarından birisi ağrı ve kanamaların oldukça az olduğu invasif olmayan bir işlem olmasıdır. Normal ameliyata giremeyecek kişiler ve yaşlılar için oldukça elverişli bir teknik olan kriyocerrahi sırasında tümörlü doku etrafındaki sağlıklı hücre ve dokulara diğer yöntemlere oranla daha az zarar gelir. Günümüzde kriyocerrahi birçok kanser türünün tedavisinde kullanılmaktadır.
Yard. Doç. Dr. Mustafa Akgün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder