Öne Çıkan Yayın

SU ile BEL FITIĞI AMELİYATI

Hidrodiskektomi (Hydrocision) ile Bel Fıtığı Tedavisi Bel fıtığı bilindiği üzere karşımıza çıkan öne önemli sorunlardan birisidir. ...

16 Eylül 2017 Cumartesi

Gamma Knife ile Beyin Tümörleri Tedavisi


Yard. Doç. Dr. Mustafa Akgün
Beyin tümörlerinin cerrahi işleme gerek kalmaksızın tedavisi için kullanılan Gamma Knife genel anestezi ve yoğun bakım gerektirmeyen bir radyocerrahi yöntemi. Tek seans uygulanan Gamma Knife tedavisi sonrasında hastaların çoğu, genellikle aynı gün evine dönebiliyor.

Gamma Knife Nedir?

Beyin tümörlerinin cerrahi işleme gerek kalmaksızın tedavisi için kullanılan Gamma Knife, denenmiş ve başarısı bilimsel olarak ispatlanmış bir radyocerrahi tekniği. Gamma Knife ile 3.5 cm’den küçük olan beyin tümörleri, hassas ve riskli cerrahi işleme gerek kalmaksızın, kansız ve hızlı bir şekilde tedavi edilebiliyor. Genel anestezinin uygulanmadığı Gamma Knife tedavisi, birkaç saat içinde tamamlanıyor ve hastaların çoğu, genellikle tedavinin ertesi günü günlük yaşantısına dönebiliyor.
"Radyocerrahi" terimi tıbba İsveçli beyin cerrahı Lars Leksell tarafından kazandırıldı. Çok sayıda düşük enerjili (dolayısıyla geçtiği beyin dokusunda bir hasara yol açmayan) ışın demetlerinin kafatası içinde hastalıklı bölgeye yönlendirilmesi ve hastalıklı noktada odaklanıp, sadece bu noktada yüksek enerji sağlayarak dokuda değişiklik yaratılması anlamına geliyor.
Gamma Knife cihazı ilk kez 1968 yılında kullanıldı. İlk yıllarda dünyada çok az merkezde kullanılırken tedavide yararlarının kanıtlanmasından sonra yaygınlaştı. Günümüzde tüm dünyada 300’e yakın merkezde kullanılıyor. 2013 istatistiklerine göre, çeşitli beyin hastalıkları olan yaklaşık 810 bin hasta Gamma Knife ile tedavi edildi.

Nasıl Uygulanıyor?

Gamma Knife ile uygulanan radyocerrahide, stereotaktik çerçeve ile sabit hale getirilen kafatasındaki hastalıklı alan bilgisayarlarla belirleniyor. Bu alan 192 adet Kobalt kaynağından çıkan gamma ışınları ile ışınlanıyor. Her bir kaynaktan çıkan gücü düşük ışınlar, beyindeki sağlıklı dokuya zarar vermiyor.

Hangi Hastalıklarda Kullanılıyor?

Gamma Knife, AVM (doğuştan beyinde damar yumağı), Kavernöz Anjiom, beyin tümörleri ( vestibuler schwannoma, trigeminal schwannoma, diğer schwannoma, grade 1 glioma, meningioma, hipofiz adenoma, pineal bölge tümörleri, hemanjioblastom, hemanjioperisitom, kraniofarenjioma, kordoma, glomus tümörleri, diğer iyi huylu tümörler, malign glial tümörler, metastaz tümörleri, kontrosarkom, NPH karsinom) ve fonksiyonel hastalıklarda (trigeminal nevralji, parkinson hastalığı, inatçı ağrılar, epilepsi, obsesif kompulsif bozukluk, uveal melanom, glokom) kullanılıyor. Gamma Knife’ın kullanılabilmesi için tedavi edilecek tümörün çapının genellikle 3.5 cm’den küçük olması gerekiyor. Anestezi ve yoğun bakım gereksinimini ortadan kaldıran ve uygulaması birkaç saat süren Gamma Knife, hastalara kansız ve bıçaksız bir tedavi seçeneği sunuyor. Hastaların çoğu, genellikle tedavinin ertesi günü günlük yaşantısına dönebiliyor.

Truebeam Nedir?

Kanser son yıllarda dünyada artış gösteren hastalıklar listrsinin ilk sırasılarında yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı'nın verilerine göre 2008 yılında dünya genelinde 12 milyon kişiye kanser teşhisi kondu. Bu sayının 2030 yılında 26 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Türkiye'de ise her yıl 150 bin kişi kanser tanısı alıyor. Kanser hızla yayılırken, tedavisindeki başarı oranı da geçmiş yıllara göre artıyor. Kemoterapi ve radyoterapi tedavileri lanser hastalarının yaşam kalitelerini yükseltiyor. Tıp teknolojisindeki ilerlemelere bağlı olarak radyoterapi tedavisinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Radyoterapi tedavilerinde son yeniliklerden biri de Trueneam'dir.
Truebeam ile küçük boyutlu tümörler, doğru ve hassas bir şekilde ışınlanabiliyor. Truebieam özellikle beyin ve tüm vücuttaki, küçük hacimli veya riskli organlara komşu tümörlerin tedavisinde tercih ediliyor. Hızlı ışınlama özelliği sayesinde radyoterapi süserini kısaltıyor, ışınlama sağlam dokuların zarar görmesini engelliyor. IMRT, IGRT, Gated RT, RapidARC, SRS, SBRT gibi kanser tedavisinde kullanılan ileri radyoterapi tekniklerinin tümü truebieam'de bir arada bulunuyor.

Truebeam Hangi Hastalıkların Tedavilerinde Kullanılıyor?

Yani özetle Radyoterapi tedavisi gerektiren tüm tümörlerin tedavisinde Truebieam kullanılabiliyor. Özellikle kafa içinde ve tüm vücuttaki, küçük hacimli veya riskli organlara komşu olan tümörlerin tedavisinde tercih ediliyor. Boyutu ve yerleştiği bölge nedeniyle Gamma Knife tedavisinde uygun olmayan kafa içi tümörlerinde de kullanılabiliyor. Ayrıca akciğer, karaciğer, spinal kanal tümörleri ve ikinci seri ışınlamalar için uygun tedavi seçenekleri arasında yer alıyor.

Truebeam Özellikleri Nedir?

IMRT, IGRT, Gated RT, RapidArc, SRS, SBRT gibi kanser tedavisinde kullanılan ileri radyoterapi tekniklerinin tümünü bir arada bulunduruyor.
Küçük Boyutlu tümörlere kısa sürede, doğru ve hassas ışınlama yapılabiliyor.
Işın, hedefin merkezine odaklandığı için sağlam dokular az ışın alıyor.
Bir seansta yüksek doz verilebiliyor.
Mekanik sistemi hızlı hareket ediyor. Böylece tedavi süresi 8 kat kısalıyor.
Işının hızlı verilmesi sayesinde ışınlama süresi kısalıyor.
Yüksek görüntü kalitesi sayesinde dahah doğru pozisyon ve ışının doğru yere verilebilmesi mümkün oluyor.
Görüntüleme sistemlerinin hastaya verdiği ilave radyasyon oranı %20 daha az oluyor.
Truebeam solunum takibi gerektiren akciğer, karaciğer, meme gibi organlardaki tümörlerin radyoterapisinde kolaylık sunuyor. Işınlama, solunum hareketi izlenerek yağılabildiği için tümörün bulunduğu alana doğrudan yüksek tedavi dozu verilebiliyor.

Truebeam Nasıl Uygulanıyor?

Radyoterapide kullanılan lineer hızlandırıcı cihazlar arasında bulunan Truebeam, tedavilerin tamamını bilgisayar kontrolüyle uyguluyor. İnsan hatasının müninimuma indirebilen sistem, tedavi boyunca uygulamanın doğruluğunu saniye aralıklı olarak sürekli kontrol ediyor, böylece hastanın planlanan şekilde doğru tedavi görmesini sağlıyor. Tedavi masası ile hastanın pozisyonunu görüntüleyen sistem, senkronize olarak çalışıyor. Bu özelliği hastanın tedavi pozisyonuna hızlı geçebilmesini ve bu sayede tdavinin doğruluk oranının artmasını sağlıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder