Yard. Doç. Dr. Mustafa AKGÜN
PULSED RADYOFREKANS UYGULAMALARI
Pulsed radyofrekans (PRF) kontünyu radyofrekans termokoagulasyon (KRFT) uygulamalarına bir alternative olarak geliştirilmiş olup, son yıllarda geniş bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır. Bu işlemin kolaylıkla uygulanması, dokuda termal hasar oluşturmaması ve ağrısız bir işlem olması yaygınlaşmasını sağlayan en önemli faktörler olmuştur. PRF, KRFT’ye benzer uygulamaların (faset median sinir veya trigeminal sinir uygulamaları gibi) yanı sıra, ondan farklı periferik uygulamaları da bulunmaktadır. Miyofasial tetik nokta uygulamalarında, fantom ağrısında, oksipital nevraljide, meraljika parestetikada, kronik testiküler ağrıda, sekonder glossofarengeal nevraljide, omuz ağrısı için supraskapular sinir uygulamalarında, postherpetik nevraljide, diz ağrısı için eklem içi uygulamalarında ve hatta erken boşalmanın tedavisinde başarı ile uygulandığını bildiren literatürler bulunmaktadır.
KRFT uygulamalarında ağrı sinyallerini taşıyan sinir liflerine yerleştirilen bir elektrod ile termal bir hasarlanma oluşturulur. Koagulatif nekroz ile sonuçlanan bu hasar, kronik ağrı tedavisinde hedef dokudaki sensoriyel yolakları hasara uğratan diğer nörolitik prosedürlerden kavram olarak farklı değildir. Oysa PRF uygulaması ile RF enerjisi, yüksek voltajla (tipik olarak 45 V) 20 milisaniyelik vuru ve sonra 480 milisaniyelik sessiz dönemlerin takip ettiği 500 kHz frekansta uygulanır.
Sonuç olarak doku, uzun sessiz dönemden dolayı 42°C’yi geçmez. Bu yüzden doku ısısı geri dönüşümsüz doku hasarı eşiği olarak kabul edilen 45-50°C’nin altında kaldığı için kalıcı doku hasarı ve nörit benzeri reaksiyonlar görülmez. PRF sıklıkla uygulanmasına rağmen etki mekanizması hala tam olarak anlaşılamamıştır, ancak bir nöromodülatör etkisinin olduğu düşünülmektedir.
Sakroiliak Eklem PRF Uygulaması
Sakroiliak kökenli olduğu düşünülen ve daha önce uygulanmış diyagnostik eklem içi lokal anestezik uygulamalarına yanıt veren ağrılarda uygulanabilecek bir yöntemdir. Hastalar floroskopi masasına prone pozisyonda yatırılır. Girişim bölgesi, iodin bazlı antiseptik solüsyonla temizlendikten sonra sterilite kurallarına uygun olarak örtülür. C-Kollu, Anterior-posterior (AP) pozisyona alınarak, girişimin uygulanacağı sakroiliak eklem görüntülendiktensonra, sakroiliak eklemin alt üçte birlik kısmı giriş yeri olarak belirlenir.
Cilt-cilt altı %1’lik lidokain ile infiltre edildikten sonra, 10 mm aktif uçlu 100 mm uzunluğundaki 22 G RF introduser eklem içine yerleştirilir. İntroduser içindeki stile çıkarılıp, 0.5-1 ml opak madde enjekte edilerek eklem içi yerleşim doğrulandıktan sonra RF prob’u introduser içinden geçirilerek, PRF 42°C 20 ms 2 Hz olarak 15 dk uygulanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder